559) Knes îbn Malik şunu anlattı: Cebrail, Peygamber'e gelip: "Allah sana selam söylüyor, beni bu meyveyle sana gönderdi" dedi ve Rasulullah onu aldı. [85]
Dünyanın Anahtarları Rasulullah'a Verilmiştir
560) Cabir şöyle demiştir: - "Rasûlullah'm (s.a.v.) sırtında ipekten bir kadife (örtü) bulunan alacalı bir atın üzerinde bana dünyanın anahtarları verildi" dediğini duydum. [86]
Rasulullahın Adının Yüceltildiği
561) Ebu Said el-Hudri şunu anlattı: Rasulullah: "Cebrail bana gelip: "Aziz ve Celil olan Allah sana şöyle diyor: Senin adını nasıl yücelttiğimi biliyorsun. Ben anıldığım zaman, benimle, birlikte sen de a-nılıyorsun" buyurdu. [87]
Rasulullah'la Diğer Peygamberlerin Misali
562) Ebu Hureyre şunu anlattı: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Benimle benden Önce geçen peygamberlerin misali, birtakım evler inşa eden, onları iyi, güzel ve mükemmel yapan, ancak köşelerinden birinde bir kerpiç yeri bırakan bir adamın misali gibidir ki, insanlar dolaşmaya ve binayı beğenmeye başlarlar ve şuraya bir kerpiç koysan da binan tamam olsa derler. îşte o kerpiç benim." [88] 563) Et-Tufeyl İbn Ubeyy îbn Ka'b'm babası şunu anlattı: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Benim peygamberler arasındaki durumum, güzel ve iyi bir ev yapıp da o evde koymadığı bir kerpicin yerini bırakan kimsenin durumu gibidir. İnsanlar binayı dolaşırlar, onu beğenirler ve bu kerpiç niye konulmamış derler. îşte ben, peygamberler arasında o kerpicin yeriyim." [89]
Rasulüllah'ın Ve Kendisiyle Gönderilenin Misali
564) Bureyd, Ebu Musa'dan şunu nakletti: Ebu Musa, Rasû-hıllah'm (s.a.v.) şöyle dediğini anlattı: "Benim ve Allah'ın benimle gönderdiği şeyin misali, şöyle bir adamın misali gibidir: O adam kavmine gelir: Ey kavmim! Ben orduyu gözlerimle gördüm. Ben çıplak bir uyarıcıyım. [90] Hemen kurtulmaya bakın! der. Kavminden bazıları ona itaat eder, geceleyin yola düşüp yavaş yavaş giderler ve kurtulurlar. Bazılarıda onu yalanlar, kaldıkları yerde sabahı ederler. Sabahleyin ordu onlara baskın yapar, onları helak eder ve köklerini kurutur, işte bana itaat edip getirdiğime tabi olanlarla bana isyan edip getirdiğim hakkı yalanlayanların misali budur." [91]
Rasulullahın Ümmetinin Diğer Ümmetlere Üstünlüğü
565} Ebu Hureyre şunu anlattı: Rasûlullah şöyle buyurdu: Bizler en sonra gelenler olduğumuz halde Kıyamet gününde (faziletçe) en başa geçecek olanlarız. Ancak Kitap onlara, bizden önce, bize de onlardan sonra verildi. İşte bu, onlara farz kılınıp da, hakkında ihtilafa düştükleri gündür. Allah, bizi bu güne hidayet etti. İnsanlar bu hususta bize tabidirler. Yarın yahudilerin, ertesi günde hıri s tiy ani arındır." [92] 566) Ebu Said şöyle anlattı: Rasûlullah (s.a.v.): "Vallahi, ben sizin cennetliklerin dörtte biri olmanızı istiyorum. Vallahi, ben sizin cennetliklerin üçte biri olmanızı istiyorum. Vallahi, ben sizin cennetliklerin yarısı olmanızı istiyorum" buyurdu. [93] 567) İbn Ömer şöyle anlattı: Rasûlullah (s.a.v.): -"Sizin, yahudilerin ve hırıstiyanlarm durumu işçi çalıştıran bir kimsenin haline benzer. Bu kişi (işveren): Birer, kırat karşılığında gündüzün yarısına kadar kim benim için çalışır, demiştir ve yahudiler o fiyata çalışmışlardır. Sonra: Birer kırat karşılığında günün yarısında sonra ikindi namazına kadar kim benim için çalışır? demiş ve hınsti-yanlar birer kırat karşılığında çalışmışlardır. Daha sonra da: îki kîrat karşılığında ikindi namazından sonra güneş batmcaya kadar kira benim için çalışır demiştir ve işte siz bu ücret karşılığında çalıştınız. Bunun üzerine yahudilerle hıristiyanlar öfkelenip: -Bizim işimiz daha çok, ücretimiz daha az, dediler. İşveren: -Sizin hakkınızdan vermediğim oldu mu? dedi. Onlar: -Hayır, dediler. İşveren: -Bu ancak benim ikramımdır. Onu dilediğime veririm, dedi. [94] 568) Behz îbn Hakim İbn Ma'une'nin dedesi şöyle anlattı: "Rasulüllah'm şöyle dediğini duydum: "Siz yetmiş millet olacaksınız. Bunların Allah katında en hayırlısı 've en değerlisi siz olacaksınız." [95] 569) Enes îbn Malik şunu anlattı: Rasûlullah şöyle buyurdu: "Mi'raca çıktığımda, Yüce Rabb'im beni (kendisine) yaklaştırdı ki aramızdaki mesafe iki yay kadar yahut daha yakın olduğunda: -Habibim! Muhammedi dedi. Ben de: -Buyur Ya Rabbi! dedim. O da: -Seni, peygamberlerin sonuncusu yapmama üzüldün mü? dedi. Ben: -Hayır! Rabbim! dedim. Şöyle dedi: -Ümmetine benden selam söyle! Onları diğer milletlerin yanında utandırmak için değil, diğer milletleri onların yanında utandırmamak için ümmetlerin sonuncusu yaptığımı onlara haber ver." [96]
Rasulullah'la Ümmetinin Misali
570) Ebu Hureyre şunu anlattı: Rasûlullah (s.a.v.): "Benim durumum ateş yakan bir adamın durumu gibidir. Ateş etrafını aydınlatınca, kelebekler ve şu ateşteki hayvanlar içine düşmeye başlarlar. Adam, onları engellemeğe çalışır ama onlar adamı dinlemeyip ateşe atılırlar" buyurdu. [97] 571) İbn Abbas şunu anlattı: Rasulullah'a rüyasında iki melek geldi. Birisi ayaklarının ucuna, diğeri de baş ucuna oturdu. Ayak ucunda oturan: Bununla ümmetim misal ver, dedi. O şöyle dedi: Bununla ümmetinin durumu, bir çölün başına varmış yolcuların durumu gibidir. Yanlarında çölü geçip geri dönünceye kadar yetecek bir azık da yoktur. Onlar bu durumdayken yanlarına, yeni ve güzel bir elbiseyle yola çıkmış birisi gelip: -Ne dersiniz? Sizi yeşil çimenleri bulunan bahçelere ve içi su dolu havuzlara götürsem, beni takip eder misiniz? dedi. Onlar: -Evet, dediler. Öbürü de şöyle dedi: -Sizin karşınızda bundan daha güzel ve yeşil bahçeler, bundan daha bol sulu havuzlar var, beni takip edin, dedi. Bir grup: -Vallahi, doğru söyledi. Biz ona tabi olacağız dedi. Bir başka grup da: -Biz bunu beğendik, burada kalacağız, dedi. [98]
[85] İbn Hıbban, el-Mecruhun; Suyutî, el-Lealil-Masnu'a 1/276; Îbnu'l-Cevzi, Mevzuat. (İbnU'İ-Cevzi şöyle demiştir: İbn Hıbban: Bunun, başvurulacak bir aslı yoktur. Hafş İbn-Ömer'le hiçbir durumda ihticac etmek caiz değildir. Ben de derim ki: Bu Hafs, onu, Enes'in hadisinden rivayet etmiştir, demiştir). Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 328. [86] İbnu'l-Cevzi, el-llelu'!-Mutenahiye, 1/179 (İbnu'l-Cevzi: "Bu, sahih olmayan bir hadistir. Ali İbnu'l-Huseyn de meçhuldür" demiştir.) İmam Ahmed, Musned, 3/326 (başka bir isnadla) Heysemî, Mecmau'z-Zevaid'de* Ahmed'in ricali (ravileri) sahih'in ricalidir, demiştir. Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 328. [87] İbn Hibban, Sahih, 1772 (Mevarid); Tefsiru't-Taberi, 30/151; Tefsiru ibn Kesir, 8/452; Acurri, eş-Şeria, 426; Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, 8/254. Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 328. [88] Buharî, Sahih, kitabu'l-menakib, 18 hadis no: 3534; Müslim, Sahih, kita-bu'l-fedail, 7, hadis no: 23; Beyhakî, Sünenü'l-Kübra, 9/5; Delailu'n-Nubuvve, 1/365, 366; İmam Ahmed, Musned, 3/361 [89] Bundan önceki dipnota bakınız. Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 328-329. [90] Alimlere göre: Çıplak uyarıcının aslı şudur: Bir adam kavmini uyarmak isteyip korkmalarını gerektiren şeyi onlara haber vermek istediğinde elbisesini çıkarır. Başlarına gelecek olanı onlara haber vermek için, uzaktaysa, çıkardığı elbiseyle kendi adamlarına işaret ederdi. Çoğunlukta bunu, topluluğun, öncüsü durumunda olanlar ve gözcüleri yapardı. [91] Buharî, Sahih, kitabu'l-itisam bi's-sunne, babu'l-İktidai bi-süneni Rasulillah; ki-tabu'r-rikak, babu'İ-intihai ami'l-maasi; Müslim, Sahih, kitabu'l-fadil, babu şefekatihi ( s.a.v.) elaummetihi. Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 329. [92] Buhari, Sahih, kitabu'l-enbiya, babu haddesana Ebu'l-Yeman; Müslim, Sahih, k ıbu'l-cuma, babu hidayeti hazihi'l-umme, 2/575; imam Ahmed, Musned, 2/249, 274, 312, i ', 342, 473, 502, 504; Ebu Nuaym, Delailu'n-Nubuvve, 1/9; Darekutni, Sünen, 2/3; Beyhaki, Delailu'n-Nubuvve, 5/475; İbnu'l-Mubarek, Zuhd, 2/114; Tarihu'l-Hatib, 2/160; Bağavî, Hiihu's-Sunne, 4/200; 10/69. [93] Müslim, Sahih, kitabu'l-iman, 376; Tirmizî, Sünen, kitabu'l-cenne, 13; îefsiru sure 22; ibn Mace, Sünen, kitabu'z-zuhd, 34; İmam Ahmed, Musned, 4/160. Bakınız: Fe-thu'l-Bari, 9/387; Tefsiru ibn Kesir, 5/386 [94] Buharı, Sahih, (değişik lafızlarla) 3/117; imam Ahmed, Musned, 2/6; İbn Kesir, Tefsir, 8. cilt. [95] İmam Ahmed, Musned, 5/3; Tefsiru't-Taberi, 1/209; 4/30; Tarİhu İbn Asakir, 4/ 175; İbnu'l-Cevzi, Mevzuat, 1/30. [96] Tarİhu'l-Hatib, 5/130; İbnu'l-Cevzi, el-llelu'l-Mutenahiye, 1/176; Suyutî, Durru'l-Mensur, 4/158 (İbnu'l-Cevzi, el-llelu'l-Mutenahiye'de şöyle demiştir: "Bu, sahih olmayan bir hadistir. Nezeli el-Ensari ve Sahibu'ş-Şame meçhul kişilerdendir.") Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 329-330. [97] Müslim, Sahih, kitabu'l-fedail, 18; Buhari, Sahih, kitabu'r-rikak, babu'l-intiha ani'l-maasi; Beyhakî, Delailu'n-Nubuvve 9,1/367, 368. [98] Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 331