Rasulullah'ın Sag Elini Temizliğe, Sol Elini De Pisliği Gidermeye Ayırdığı
784) Hz. Aişe şöyle demiştir: "Peygamber'in (s.a.v.) sağ eli temizlik ve yemek yemek içindi. Sol eli de, tuvalet ve oradaki pislikler içindi."f [1]
Rasulullahtn Aksırma Esnasında Yaptığı Hareket
785) Ebu Hureyre şöyle dedi: "Rasulullah (s.a.v.) aksırdığı zaman sesini alçaltır, aksırığı elbisesinin bir tarafıyla karşılar ve yüzünü örterdi." [2] 786) Yine Ebu Hureyre şunu söyledi: "Peygamber (s.a.v.) aksırdığında, yüzünü kapatır ve aksırığım gizlerdi." [3]
Rasulullah Hareket Ve Davranışlarında Sağdan Başlamayı Severdi
787) Hz. Aişe şunu söyledi: "Rasulullah (s.a.v.) birşey aldığında onu sağ eliyle alırdı. Bir şey verdiğinde de, sağ eliyle verirdi. Her şeye sağıyla başlardı." [4]
789) Ebu Saîd şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.) bir meclisde oturduğunda elleriyle ihtiba yapardı." [6]
Rasulullah'ın Dayanması
790) Cabir îbn Semura (r.a.) şöyle dedi: "Rasulullah1 m (s.a.v.) sol tarafındaki bir yastığa dayandığını gördüm." [7]
Rasulullah'ın Sırtüstü Yattığı
791) Abbad îbn Temim, amcasının Rasulullah'ı (s.a.v.) ayağını a-yağınm üzerine atmış olarak mescidde sırt üstü yatarken gördüğünü söylemiştir. [8]
Rasulullah'ın Konuşması Ve Lafızları
792) Enes şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.) sözü üç defa tekrarlardı." [9] 793) Yine Enes şunu söyledi: "Rasulullah (s.a.v.), bir söz söylediğinde onu üç defa tekrarlardı. Bir kavme uğradığında onlara üç defa selam verirdi." 794) Hz. Aişe şunu söyledi: "Rasulullah (s.a.v.) sizin konuştuğunuz gibi konuşmazdı. O, açık açık ve tane tane konuşurdu. Öyle ki onu işiten ezberlerdi." [10] Başka bir rivayette Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.) konuştuğunda, birisi sözünü saymak isterse sayardı." 795) el-Hasen îbn Ali şöyle demiştir: Dayım Hind'e: -Bana Rasulullah'ın (s.a.v.) konuşmasını tarif et, dedim. O da şunları söyledi: "-Rasulullah (s.a.v.) icap etmedikçe konuşmazdı, çok sükût e-derdi, söze avurtlarıyla başlar ve onlarla bitirirdi (bütün ağzını kullanırdı, bu Araplarca makbul olan birşeydi). Cevami-i kelimle konuşurdu. Sözleri hak ve doğruydu. Onlarda ne fazlalık ne de eksiklik vardı." [11] 796) Ummu Ma"bed şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.) sustuğunda, kendisinde bir vakar ve ağırbaşlılık vardı. Sözleri, sanki dizilmiş birer inci gibi ağzından tatlı tatlı dökülmekteydi. Sözü, ne acizlik sayılacak derecede az, ne de boş ve gereksiz sayılacak derecede çoktu." 797) İbn Abbas şunu söyledi: "Rasulullah konuştuğunda, dişleri nur gibi görünürdü." [12]
Rasulullah Konuşurken Ellerini Hareket Ettirirdi
798) el-Hasen İbn Ali, dayısı Hind'den şunu nakletti: "Rasulullah (s.a.v.) işaret ettiğinde bütün eliyle işaret ederdi, hayret ettiğinde elini ters çevirirdi, (konuştuğu) zaman, parmaklarını bitiştirir, sağ avucuyla, sol elinin baş parmağının içine vururdu. Kızdığı zaman, kızgınlığından hemen vazgeçer ve kızgınlığını belli etmezdi." [13]
Rasulullah'ın Minberi
799) Sehl İbn Sa'd şunu anlattı: Sehl'e, minberin hangi ağaçtan yapıldığı soruldu. O da şöyle dedi: Vallahi, ben onun hangi ağaçtan yapıldığını bilmiyorum, onun yapılışını ve hangi gün yapıldığını biliyorum. Peygam-ber'in ( s.a.v.) onun üzerine ne zaman oturduğunu gördüm. Peygamber (s.a.v.), marangoz bir köleye sahip olan bir kadına şu haberi gönderdi: "Marangoz kölene benim için cemaate konuştuğumda, üzerine o-turacağım tahtalar yapmasını emret." Kadın kölesine emretti. Köle, Gabe denilen ağaçlığa gitti ve oradan ılgın ağacı keserek minberi üç basamaklı olarak yaptı. Kadın minberi Peygambere gönderdi. Peygamber ( s.a.v.) onu gördüğünüz yere koydu, îlk gün onun üzerine oturup onun üzerindeyken tekbir getirdi. Daha sonra rüku yaptı. Arkasından geri geri giderek indi ve secde yaptı. Cemaat de onunla birlikte secde yaptı. Sonra dönüp hutbesini bitirdi. Minberden ayrılınca: - "Ey cemaat! Bunu ancak bana uymanız ve namazımı öğrenmeniz için yaptım" dedi. [14]