Siz hiç Salı günü köyden Dinara pazara gittiniz mi? Sorunun zoruna bak demeyin yeni yetme gurbetteki kardeşlerimiz belki gitmemişlerdir canım. Bizim köyden Dinara Salı pazarına gitmek ap ayrı bir maceradır şöyle ki; Salı günü sabahın köründe Dinara gidecek olan zaat erkenden kalkar. Mallara bakar iyi kötü bir şeyler atıştırıp mideyi yatıştırdıktan sonra, bazar çantasını goltuğunun altına alıp yola düşer. Eğer hatunuda gidecekse hatun kişiside bir iki adım geriden gelir accık geride kalırsa bizimki şöööyle geriye bakar --yörüü gıız, diyerek kibarca ünner. Eğer hanımı kibarlıktan anlamıyorsa herifine–Geliiyk ya leen diye cevap verir. Bayram Ali aganın evin önünde erkekler bir araya toplanır bir gözleriyle ova yolunu kollayarak çene çalırlar. Kadınlarsa hiiç birbirlerini görmemişler gibi günün ilk dedikodusunu koyulaştırma gayretindedirlerdir. Derken Ova yolundan tozu dumana katarak Hasan aganın minübüs gözükür. İşte o saat köyümün erkeğinin yiğitliğini gösterme zamanıdır. Minibüs trafonun yanına gelir gelmez en yiğit olanımız yani gözü pek, karnı tok, atik, tetik, çevik, cesur, kahraman (ööf ülen ööf) minibüsün kapısının sapından sıkıca tutar. Minibüs Çavuş oğlunun evin önünden hızla dönmesiyle ayakları yerden kesilir de o kahraman kişi o kapının o sapına yapışmıştır sanki kaynakla da bırakmaz. Minibüs durar durmaz içeriye hep birlikte hücuum edilir. İlk binenler kapının girişinden başlayan koltuklara, kendi ve hanımının oturacağı yere şapkasını fesini koyar. Durun daha bitmedi hemen hanımına bakar ve sert sert --Yörüsene gıız nee mıymıntılanıyn der. Kadınlar da dedikodu yarım kaldı diye canları sıkkın, usuldan zorunan itişip kakışarak arabaya binerler. Bizde Pazar çantasını taşıma koruma ve kollama şerefi kadınlara verilmiştir. Erkek milletinin bir elinde tesbih, bir elinde sigara olduğundan elleri zaten doludur. Hasan aga! bu manzaraya alışkan olduğundan hiiç oralı bile olmaz. Bazı salılar millet pazara giderken Şaban dayı geri döner pazardan. Neden mi? Şaban dayı oldum olası aceleci bir yapıya sahiptir bir işi olduğunda o iş hallolucaya kadar uyku muyku tutmaz onu. Bu yüzden pazara şafakta gider, pazarcılara pazarı açtırır, siftahlarını da yaptırıp köye döner. Neyse biz Dinara doğru yola koyulalım en iyisi. Araba tıklım sıklım dolduktan sonra Hasan aga basar gaza ve yola korna çalarak çıkar. Bazı tembellerimiz bu korna sesiyle uyanır. Cadının hizasına falan gelindiğinde Hasan abi aynadan şöle geriye bakar, Birisi parayı toplayıversin der. Eh hesabı kitabı düzgün olan bilhassa toplama ve çıkartması iyi yapan kişi parayı toplar. Zaten önceden yol parasını avucunda sıkı sıkı tutan vatandaş parasını beş dakkada verir. Parayı toplayan Hasan abiye uzatır oda sağ olsun hiiç saymadan cebine koyar. Dinara varıldığında millet Arabada bomba ihbarı almış gibi dağılır. Sebze pazarı, mal pazarı, sanayi manayi derken alınacaklar alınır. Zaten kimse satmaya bir şey getirmediği için satılır diyemiyoruz. Pazardan bir şeyler alanlar aldıklarını köylümüz esnaflarının dükkânlarına kısa süreliğine bırakıp diğer işlerini yaparlar. Sabah ki uyanıklık aynen Dinarda da tekrarlanır. Garibim diğer köylüler yılardır bizim bu yarışma ve yer kapma becerimizi hayran hayran ama gözlerini nah böyle hortlak görmüş gibi açarak seyrederler. Valla bi şeyler derlermiş ama biz onlara hiiç kulak asmayız. Eee bir birimizle rekabet ettiğimiz tek iş arabada yer kapma işidir. Dönüş arabası bir başka alemdir. Arabanın içi adanat, dirgen, tırmıkdan tutun da mevsimine göre çuvalla karpuz kavun, kucak dolusu pırasayla dolur. Kucağında kuzuyla buzağıyla arabaya binmek doğaldır. Kimse biribirine kem küm etmez. Abii anasınıda getirseydin barii demez. Boş kalan yerler de insanlarla doldurulur. Bazıları tüfek namlusu gibi pırasayı yanındakinin burnuna dayar. Kalburunu, eleğini başınıza geçirir ayağının altında ölmemeye gayret eden bir çift tavuk çırpınır. Havaya sarımsak soğan kokusunu yayar ama çaresi yok, kurtuluşu hiiç yok arabaya binicen. Köyde Gumluğun yanında çocuklar dut ağacında dört gözle pazardan gelecek anasını babasını beklemektedirler. Arabanın gelmesiyle ortalık olur bir cümbüş yeri çantasını eşyasını alan çocuğunu da alıp evinin yolunu tutar. Bir Salıpazarı daha geçmiştir. Pazar çantasını genellikle çocuklar boşaltır bizde. Bir şey alınmış mı diye, alınmamışsa o evden ufak çaplı bir ağlama sesi duyulur o kadar. Nasıl olsa bir daha Salı gelecektir…